Pranga

Yarını unuttum gül bahçesinde, derin nefeslerim kuyudan çıkan bir ahmaktı sadece. Kalanların nasıl gittiğine dair hikayeler duymaya başlamıştım, söylentiler bir yalandan daha hızlıydı bu durumda. Tersine akan nehirleri kaderine terk ettim oracıkta, suya hasret kalanlara sevginin derinliği öğretmek istedim çünkü biliyordum ki ; herkes biraz kendi yalanlarına haps olmuş durumda. Tedaviye ihityacı olan bir tek ben değilmişim, azlardan yoklara düşen, yıldızları seyreden ve orada beni bekleyen ne olduğunu bilmesem de inandığım gökyüzüne bakma isteği, işte bu sakıncalı, prangalı ve umutsuz bir tehlike. Sizin limanınıza böyle biri yaklaşırsa onu kalbinizden uzaklara kovun.

Yorum bırakın