Predator

Sıcak bir kalbin yaydığı huzur ateşinin başına toplanmış,ısınmaya çalışan küçük cücelerdik biz.Nazik ve iyi kalpli olmamızdan kuşku duyuyorlardı her zaman,sanırım bu kuşku,onları çepeçevre kuşatmış olan,bir başka düşmanın da yüzüydü.Bir beklentisi ve çıkarı olan kişinin,önce samimi davrandığını,sonra bolca gülümsediğini,canımızı yakacak,kalbimizi kıracak olan kişilerin,hep bu yolu izlediklerini gözlemlemiştim.Kendisi de bizzat aynı yoldan geçerek test eder kişiliğini insan,kendisini hayatta tutmaya yetecek birliktelikler arar ve öylesini sever insan.Çok aradım az buldum,bir bilseniz nasıl da kıymetli,nasıl da değerli,bize verilen armağanlardan bir kaçı.Eriyen günler,yılların omuzundan bakıyordu yeni güne,aynalarda bir telaş vardı sabahları,dolapta henüz fırsat bulunup yenilmemiş kahvaltılıklar vardı,her sabah pastane poğaçası yiyen gırtlaklar görüyordum,kolundaki saate doğru bakıp soluyordu sıkıntılı nefesini,hep ama hep,geç geliyordu otobüsler istanbul’dan.Boş pencere kenarı bir koltuk ya olup biteni izlemeli,ya da kafayı dayayıp uyumalı.Normalde yarım saat sürecek olan yol,artık bir saati biraz aşıyor.Toplu ulaşım araçları akıcı,akılcı,hızlı ve ucuz bir seçim olmalı.Eminönü otobüs durakları hala işe yarar ama,tam bir felaket hafta sonu işi oraya düşen biri için.Halkına yeni cami önü kuş yemi tadında,kendileri pastırmalı yumurtalı,ballı börekli sofra başında.Hayallerin bitmesinden ibaret bu ülkede yaşam,gelecek olan nesillerimizin çabalarını,umutlarını bize şimdiden yedirmeye kararlı,bir ahlaksızlık anlayışı her yanımızı sarmış,cebimize’de biraz para sıkıştırmış boyun eğdiğimiz için,hayatta kalma zorunluluğumuzdan yakalamış bizleri predatorler,verilene şükretmek ve dayanmak bizlerin doğasında var.Bıraktığın izler,hayat dolu işler,sana özel sandığın hisler,her yaptığın seçimde almış olduğun yük ve endişeler,sen açıklamazsın şimdi,bırak ta ben açıklayayım,bu hayatta hiç bir şeye değmeyeceğini.

Yorum bırakın